Merhaba bloğumun sevgili takipçileri!
Baktım; bu ara, sürekli, Youtube'da pazar gezme videolarını izliyorum;
ben de oturduğum muhite yakın olan pazarlardan birine gezmeye gidip,
sizlere bir Youtube videosu çekeyim istedim. :)
"Rebel Takipte" bloğunun sahibesi; Senem ile yeni başladığım, İtalyanca kursunda denk gelip,
arkadaş olmuştuk; ona, pazara benimle gelmek isteyip, istemeyeceğini sordum.
O da beni kırmadı, kabul etti, sağ olsun.
Tabii, "Hayat, siz planlar yaparken, başınıza gelenlerdir" diye boşuna dememişler..
İlk önce, video kaydı da yapan fotoğraf makinemin objektifi açılmadı.
Piller bitikti, sanırım. Değiştirince, objektifi açıldı.
Yukarıdaki kısa videoyu kaydettik.
Bu sefer de video, ses kaydı yapmadı sandık ama aslında yapmış.
Ses kaydı yapmıyor zannedip, fotoğraf çekip, bloğumda paylaşmaya karar verdim.
Bu yüzden, videonun devamı yok, maalesef ki. :D
Yine de bol bol fotoğraf çektim ki cumartesi günleri kurulan,
Beşiktaş Pazarı, ürünleri ve fiyatları hakkında, aşağı yukarı bir fikriniz olsun.
Pazar, Beşiktaş Evlendirme Dairesi'nin hemen orada yer alıyor.
Google Haritalar'a yazarak, kolayca bulabilirsiniz.
Girişte, sizi bu tezgah karşılıyor..
Daha çok orta yaş grubuna hitap eden trikolar, zincir ve inci kolyeler ile birlikte kombin yapılmış.
Fikir vermesi adına, başarılı bir sunum tekniği, bence.
Bu tezgahta, fiyatları sormayı unutmuşuz ancak Instagram hesabından görebildiğim kadarıyla,
fiyatlar 95 - 100 TL civarı. Pek de uygun fiyatlı sayılmaz, hani.
Fiyatlar, size uygun ise ürünlerine, internet üzerinden bakıp, satın alabilirsiniz.
Senem ile daha çok arka tarafta bulunan, yeşil düz ve ekose desenli gömlekleri beğendik.
Renkler, çok güzel değil mi?
özellikle turuncu ve pembe rengi, bir arada çok seviyorum.
Bu tezgahın Instagram adresi:
Yine de fiyatlarını sormayı unutmadım.
Bu kot pantolonların fiyatları, 60-65 TL arasında değişiyormuş.
Pazara göre pek de ucuz değil yani, anlayacağınız.
Bu yukarıdaki tezgahtaki, triko takımlara ise bayıldım ancak fiyatları; 150 TL idi.
Kumaş kalitesi, gerçekten çok iyiydi; yumuşak ve tok bir kumaşı vardı.
Renkleri de çok tatlıydı ama alacak olsam; sanırım ya siyah ya da taba rengi alırdım, yine.
Pazardan çıktıktan sonra, Nişantaşı'ndaki bir butikte, aynı takımları, vitrinde, 280 TL'ye gördük.
Pazardayken; fiyatları biraz fazla gelmişti ama sonra, almadığıma biraz pişman oldum, açıkçası.
Gelelim; rengarenk bere tezgahına..
Burada, Tik Tok fenomenleri ve bağımlıları için çok canlı renklerde, yazılı bereler vardı.
Hugo Boss ve Prada gibi marka adları yazılı olanlar da mevcuttu, yukarıda gördüğünüz üzere.
Bu bereler, 20 TL'ydi, yanlış hatırlamıyorsam.
Netflix'in tüm dünyayı sarsan, izlenme rekorları kıran,
"Squid Game" adlı, Kore dizisini de es geçmemişler, tabii ki.
Bu dizinin; 1 . sezonunu, 9 bölüm soluksuz bir şekilde izledikten sonra,
insanlıktan biraz daha soğumuştum.
Bu sevimli bereleri görünce, o negatif etkisi biraz olsun azaldı, yüzümü gülümsetti. :)
"Çok Güzel Hareketler 2"nin hazırladığı "Sükut-u Game" skeci de oldukça komikti, gerçi. :))
Koreli taklidine, şarkı söyleyen bebeğe ve "barzo alarmı"na çok gülmüştüm. :))
Neyse, konumuza dönelim.. :)
Bu balık desenli, güzel gömleği, başka bir tezgahta, Senem buldu.
Deseni çok tatlı ama hem bedeni küçüktü hem de kumaşı biraz polyester ile şifon arası, sert tutumlu bir kumaş olduğu için sadece bakmak ile yetindik.
Yoksa; Japon stilini, çok sevdim.
Bu boncuk işlemeli, taşlı, kalın çizgi desenli triko kazak,
bir tezgahta, 50 TL iken; başka bir tezgahta, 35 TL'ydi.
Senem'i, bu trikoyu alması için bir türlü ikna edemedim.
Bence, kızıl saçlarıyla çok yakışırdı. :)
Böyle, altın yaldızlı baskılı, leopar desenli havasında bir triko da bulduk
ama oldukça sert bir tuşesi vardı.
İri leopar desenli, kısa bir ceket de vardı ama bedeni küçüktü, galiba.
Fiyatı, 50 TL olabilir, tam hatırlamıyorum.
Yırtık pırtık seviyorsanız; böyle ürünler, size göre olabilir.
Kaşkorse kumaştan, çıt çıtlı bodyler de vardı, aralarda ama yine, sert tutumluydu.
Siyah çizgili, haki yeşil, penye bir kalem etek de bulduk ama pek alma isteği uyandırmadı, bizde.
Sütlü kahve tonunda, omuzları açık olan, aslında şık olan bir triko bluz da vardı.
Bu tezgah, 50 TL'ydi, galiba. O yüzden mi pek ilgilenmedik, tam hatırlamıyorum.
Bazı fiyatları karıştırıyor olabilirim.
Göğüs ve sırt bölümü, pencere dekolteli, gri triko bluz da fena değil gibi.
Yukarıdaki gri etek ise; 50 TL'lik bir tezgahtaydı.
Tezgah sahibi, "İşine yararsa; 10 TL olsun" dedi.
Güzel bir etek olmasına rağmen, XS gibi küçücüktü, maalesef.
Yoksa; almak isterdim. Dalgalı etek uçlarını sevdim, kumaşı da hoştu.
Mini etek giymeyi de çok severim.
Bu lila beyaz renklerdeki sweatshirt'ü, Senem buldu, yine.
Arkasındaki da kendisi. :)
Batik ürünler, son bir iki sezondur, çok moda, biliyorsunuzdur, zaten..
Bu mor renkli, fermuarlı, kapüşonlu, yumuşacık üstleri, ben sevdim ama Senem'e sevdiremedim. :)
Böyle fermuarlı üstler, evde giymek için çok rahat oluyor aslında hem de sıcak tutuyor.
Başka bir tezgahta da bu Adidas ve Puma yazılı "sweatshir"tleri bulduk
ama bazı defoları vardı, maalesef.
Bir de bu baskı deseninden pek emin olmadık.
Daha sade bir deseni olsaydı; daha estetik görünürdü, bizce.
Şimdi, blog yazımı yazarken,
fotoğrafları tekrar inceleyince; Puma baskılı olanı, daha çok beğendim.
Aradığım sadelik, burada mevcut.
Burberry of London nakış işlemeli sweatshirtlerin takımı olan eşofman altları da mevcuttu.
Sanırım, bu tezgahta, parça fiyatı 50 TL'ydi.
Dantel detaylı, "Vintage" yazılı bu sweatshirt ise 75 TL'ydi, galiba.
Başka bir tezgahta, böyle evde giymek için yumuşak dokulu, eşofman altları vardı.
Genellikle, siyah-beyaz desenliydiler.
Benim ilgimi ise; leopar desenli olanı çekti, tabii ki. :)
Leopar desenini çok severim.
Bunlar da 35 TL'ydi.
Başka bir tezgahta bulunan pijama takımları, 75 TL'ydi.
Burada en çok baykuş desenli takımı beğendim ama 75 TL, pazar için biraz fazla geldi.
Örneğin; 50 -60 TL olsaydı; alırdım.
Baykuş deseni yeterince belli olmuyor diye bir de yakından paylaşmak istedim.
Her yerde, genelde aynı desenlere sahip pijama takımları var ama bu baykuş desenini, ilk defa gördüm ve değişik geldi.
Bir de böyle çok görülmüş olmasına rağmen;
beyaz kalp desenli, siyah bir pijama takımı vardı.
Eğer, iki adet pijama takımı satın alacak olsaydım; ikinci model de bu olurdu, muhtemelen.
Geldik, pazarların en sevdiğim bölümüne: çorap tezgahları.. :)
Bu tezgahta; 5 adet çorap, 20 TL'ydi; yani gayet uygun fiyatlıydı.
Çocukluğumda izlediğim, Muppet Show'dan, sevdiğim karakterler ile karşılaştım.. :)
Sağ taraftaki, piyano çalan, en sonunda da kafasını, piyanonun tuşlarına vuran, şapşik köpeği çok severdim. :)
En soldaki, siyah beyaz kokarca desenli çorabı, çok esprili bulduk. :)
Ayakları kokan bir arkadaşınız var ise; ona manidar bir hediye olabilir. :p
Tilki ve tavşan desenli çorapları da sevdim.
Yukarıdaki tezgahtan,
tanesi 4 TL'den 2 adet çorap satın aldım yani toplam; 8 TL.
Benimle eve gelmeyi başarabilenler; Rowlf The Dog ve tavşanlar oldu. :)
Bir de iç çamaşırı satan bir tezgahtan, bordo kadife bir takım aldım.
Sütyen ve külot takımı olarak birlikte satılıyordu.
Fiyatları, 50 TL idi ve güzel ürünler vardı, tavsiye ederim.
O tezgahın fotoğrafını çekmeyi unuttum, kusura bakmayın, arkadaşlar. :)
Yine, başka bir tezgahta, kapitone dikişli, suni kürklü kapüşonlu,
renk renk anorak bulunuyordu.
Kürkleri, gerçekten güzeldi. Fiyatları ise; 250 TL'ydi, yanlış hatırlamıyorsam.
Başka bir çorap tezgahında, 2 adet çoraplı paketler, 10 TL'ydi.
Yani, tanesi 5 TL'ye geliyordu.
Bu tezgah, gerçekten çok büyüktü ve kalabalıktı. Çok seçenek vardı.
Yukarıda görmüş olduğunuz, somona çalan pudra pembe rengi, postacı baykuş desenli çoraptan aldım.
İkisi bir arada paketlenmişti. Bence, fiyat, uygundu.
Sanırım, sadece bu tezgahta, bir iki saat harcadım.. :)
Senem'de de gerçekten evliya sabrı varmış, saatlerce çorap seçmeme rağmen;
beni kaderime terk edip, gitmedi. :)) Hatta, tam tersi, bana çok yardımcı oldu.
Bu iki çorap da birlikte paketlenmişti.
Keşke, daha alakalı bir modeller, birlikte satılıyor olsaydı.
Kalp desenli çorabı çok giyeceğimi zannetmiyorum ama astrolojik olana bayıldım, doğrusu.
Lacivert üzerine gümüş rengi, simli iplik şeklinde tasarlanmış.
Üstte, ikizler ve boğa burcu görünüyor, sadece.
Bir de diğer tarafından paylaşıyorum çünkü farklı burç desenlerini görmenizi istedim.
Bu tarafında ise; aslan, yay, yengeç ve kova burcu görünüyor.
Benim gibi astrolojiye, burçlara meraklıysanız; siz de beğenmişsinizdir, eminim ki. :)
Bu yukarıdaki iki çorap modeli de birlikte satılıyordu.
Mesela, bunlar, çift olarak satmak için daha uygun, bir biri ile alakalı modeller.
Bu çift çorabı da son anda, Senem gördü; yoksa, yorgunluktan, çorap tezgahının üzerine bayılacaktık,
neredeyse.. :))
Bu astrolojik çorabın, bu tarafında da akrep, koç, terazi, ikizler ve oğlak burçları görünüyor.
Çorapların diğer tarafını da paylaşıyorum, yine.
balık, terazi, koç ve akrep burçları, yıldızlar, Satürn Gezegeni görünüyor, bu tarafında da.
Balık burcu, çok hoş çizilmiş, gerçekten.
Yeşil olan çorapta ise; astronot, fizik ve geometri formülleri var. O da tatlı bir çorap, bence.
Renk olarak, çok tercih edeceğim bir renk olmasa da beğendim.
ama yine dayanamadım, çorap aldım. :)
Başka bir tezgahta, bu ekose desenli, kırmızı, yeşil ve siyah beyaz, oduncu gömlekleri, çok beğendim
ama 150 TL'lik fiyatları, pazara göre biraz pahalı geldi, yine.
Bir de Senem'in kızıl saçlarıyla çok uyacağını düşündüğüm, bu palto modelini gösterdim ama pek ilgilenmedi. :)) Yine de fotoğrafını çekmem için tuttu, sağ olsun.
Çok yardımcı oldu, bana. :)
Yukarıdaki fotoğrafta ise; pazardaki favori parçamı tutarken, bendenizi görüyorsunuz.. :)
Bu taba rengi, tek düğmeli, uzun paltoya bayıldım ama fiyatı; 250 TL'ydi.
Yine, pazara göre fazla diyeceğim ama artık, bu cümleyi duymaktan bıktınız, sanırım. :)
Pazara göre fazla olsa da bu kalitede bir paltoya göre, kabul edilebilir bir fiyattı, aslında.
Ben kendime, pazara girerken, maksimum 200 TL bütçe belirlemiştim, o yüzden, bu saten astarlı, sade ve şık palto, bütçemi aşıyordu. Sonra, alsa mıydım keşke diye hayıflanmadım değil. :)
Belki, pazarlık yapsaydım; 200 TL'ye alabilirdim ama pazarlık konusunda çok da iyi olduğumu söyleyemeyeceğim.
Böyle pazara göre nispeten pahalı ürünleri olan tezgahlarda, kredi kartı da geçiyor,
aklınıza olsun.
Pazar dönüşü, Nişantaşı'nda, bir büfede, Fendi logolu, kahverengi bir şal için pazarlık yapayım dedim;
50 TL'den 40 TL'ye düşmedi, adam, bir türlü! Zaten, normalde 80 TL'ye satıyormuş, öyle dedi.
Ben de gıcık oldum, inat ettim, şalı almadım ama içimde de kalmadı değil, hani. :)
Başka kızlar, pazarlarda, 100 TL'lik ürünü, pazarlık yaparak, nasıl 50 TL'ye düşürüyor,
gerçekten çok merak ediyorum.. Bana da öğretsinler, lütfen. :)
Sizler, hangi pazarları gezmeye gidiyorsunuz?
Tavsiye edeceğiniz pazarlar var mı?
Youtube olayına, ben de gireyim mi, ne dersiniz?
Yorumlarınızı bekliyorum, sevgiler..
Beril Öke Gülen
