19 Ağustos 2020 Çarşamba

Şekli Bozuk Sebzeler

 

Yıllar içerisinde, markette sebze-meyve alışverişi yaparken karşılaştığım, bazı şekli bozuk sebzelerin fotoğraflarını biriktirdim. Bazıları; o kadar komik ki; bloğumda sizler ile de paylaşmak istedim.

İnternetten, bu konu ile ilgili araştırma yaparken; 

benim gibi başka kişilerin de böyle şekli bozuk sebze ve meyveler ile karşılaştıklarını gördüm.

Örneğin; ilk fotoğraftaki; tombul kadın bacağı şeklindeki havuca ve bu kalp şeklindeki bu patatese,

ben Göztepe'deki marketlerde rastlamıştım ama ta Almanya'da da kalp şeklinde patatesler olduğunu

 gördüm, internet araştırmalarım sırasında.

"Yaşam İçin Gıda" adlı sitede, 

"Şekli bozuk sebze ve meyvelere saygı" başlıklı bir yazıya denk geldim.

Nicole Klaski adlı bir kadının, çiftçiler ile ortak bir çalışma yürüterek;

süpermarket zincirleri tarafından satın alınmayacak kadar "çirkin" görünen sebze ve meyveleri alarak;

gıda atıklarıyla mücadele etmek amacıyla, merkezi; Köln olan "İYİ GIDA"yı kurduğunu öğrendim.

Yazının devamını buradan okuyabilirsiniz:

https://www.yasamicingida.com/gida/sekli-bozuk-sebze-ve-meyvelere-saygi/

Gıda atıklarıyla mücadelede, bir "savaşçı" olarak tanımlanmış, Nicole Klaski, yazıda.

Gıda atıklarıyla mücadelede, ben de bir savaşçıyım! :) İstanbul'dan sevgilerle.. :)

Gıda atıklarından, gübre üretilebileceği ile ilgili yazıları, 

Twitter'dan, bayıltana kadar, sürekli olarak paylaşıyorum, zaten; bilen, bilir. :)

Nicole Klaski'ye dönecek olursak; tuhaf şekilli sebzelerin, tarlalardan alınarak; satışa sunulduğu, ilk Alman süpermarketini açmış, kendisi. Gönüllüler aracılığı ile tarlalardan toplanan, şekli bozuk sebze ve meyveleri, adil fiyatlara, halka satışa sunuyormuş.

Böylece, onları çöpe atılmaktan kurtarmış.

Yok, ben henüz süpermarket açmak niyetinde değilim, merak etmeyin. :))

BBC'nin haberine göre ise; İtalya da şekilleri; standartlara uymayan, meyve ve sebzelerin israfını önlemek amacıyla; bir kampanya başlatmış. Kampanyanın adı "Doğası Böyle" imiş. Ülkenin önde gelen bir çevre örgütü (Legambiente) ile bir süpermarket zinciri (NaturaSi), ortak bir çalışma yürüterek; mükemmel görünmeyen sebze ve meyveleri yarı yarıya indirimli olarak satışa sunacakmış.

Haberin devamını buradan okuyabilirsiniz:

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-52991279

Darısı, ülkemizin başına diyelim..


Bu yukarıdaki, komik patlıcanı da Dalyan'da bir markette görmüştüm, bundan tam 4 yıl kadar önce. :)

Satın almadım ama fotoğrafını çekmekten de kendimi alamadım çünkü kamera şakası gibiydi. :))

Fotoğrafını çektikten sonra; sakince, yerine bıraktım. Böylece benden sonra, başka bir müşteriye daha denk gelmiştir ve onu da güldürmüştür, belki. :)

Yukarıdaki, insan yüzüne benzeyen patlıcan gibi 

daha fazla şekli bozuk, komik sebze-meyve görmek isterseniz ise; 

Haberturk sitesindeki bu galeriye bakabilirsiniz:

https://www.haberturk.com/galeri/yasam/440187-sekli-bozuk-sebzeler-insan-seklinde-sebze-yuz-seklinde-sebze-ilginc-sebzeler-sekilsiz-sebze

Peki, sizin karşınıza çıkıyor mu, böyle garip şekilli sebze ve meyveler? :)

Markette, böyle tuhaf şekilli, bir sebze veya meyve ile karşılaşsaydınız; satın alır mıydınız?

Yorumlarınızı bekliyorum sevgiler..

Beril Öke Gülen

17 Ağustos 2020 Pazartesi

Mükemmel Sırt Dövmesi!

 

Geçen gün, Pinterest'te dolaşırken; rastladığım,

bu muhteşem sırt dövmesini, sizlerle de paylaşmak istedim.

Çizgisel oluşu, lekesel dövmelere göre; çok daha acısız olacağını anlatıyor, bence.

Bu mükemmel dövmeye, aşık olunca; 

bir süre önce, dövme yapmaya başlayan bir arkadaşıma fotoğrafını gönderdim. 

"Yaparım ben bunu. Yapalım mı sana?" dedi.

Ben de çok heyecanlandım, tabii ki ama sonra, "küçük bir tane" falan diye kıvırmaya başladı, kendisi. :)) Şu anda, bunu okuyorsa; gülüyordur, kesin. :)

Neyse, efendim, zaten yapımı, bu kadar uzun sürecek ve biraz da acılı olacak bir dövme için henüz hazır hissetmiyorum, kendimi. Sadece, düşüncesi hoşuma gitti. :)

Belki, sırtına dövme yaptırmak isteyen ve böyle orijinal bir tane arayan vardır diye düşünerek; bloğumda paylaşmak istedim.

Bu erkek ve kadın portresinden oluşan dövme, her ne kadar ilk bakışta, "mükemmel" görünse de

estetik gözü, oldukça gelişmiş biri olarak (Bu konusa mütevazı olamayacağım);

bazı "iyileştirilebilir" bölümleri olduğunu belirtmek isterim.

Örneğin; kadın portresinde, kirpikler, çok sıralı ve yapay görünüyor yani; doğal değil, bu bir.

Yine, kadın portresinin çenesi, yukarı doğru fazla yuvarlanmış; hatta yamuk. 

Biraz daha sivri bir çenesi olmalıydı, bence.

Dudakları ise; üstteki, alttakine oranla kalın ki; bu doğada görmediğimiz bir insan dudağı 

çünkü normalde, her insanda, üst dudak, alt dudağa göre daha incedir.

Dudaklarına estetik müdahale yaptıran, bazı insanların dudaklarının çok garip ve nahoş görünmesinin de en önemli sebebi; üst ve alt dudaklarının "eşit" veya "üst dudağın, alt dudağa göre daha kalın" olmasıdır.

Erkek portresinde ise; herhangi bir kusur bulamadım. :)

Belki alın çizgisi, biraz daha kısa ve 90 derece gibi dik olmak yerine; hafif sağa eğimli olabilirdi

 ama yine de hoş görünüyor.

Sırtına, bu dövmeyi yaptıran kızın "ben"lerinin ise; dövmesine artı değer kattığını düşünüyorum.

Sulu boya damlaları gibi tatlı bir hava vermiş, çok sevdim.


Dövmeler ile ilgili daha çok fikir edinmek isterseniz;

Pinterest'te bulunan, "Tattoo / Dövme" adlı panomu takip edebilirsiniz:

https://tr.pinterest.com/berilokegulen/tattoo-d%C3%B6vme/

Pinterest'te takip etmek için:

https://tr.pinterest.com/berilokegulen/

Yorumlarınızı bekliyorum, sevgiler..

Beril Öke Gülen

16 Ağustos 2020 Pazar

Fırında Patates

Bu aralar, evde daha çok vakit geçirmeye başladığım için kendimi yemek yapmaya verdim.

Youtube'da, yemek vloglarını izliyor;

 Instagram'da gördüğüm tariflerin ekran görüntülerini, telefonuma kaydediyorum.

Hazır, yemek yapmaya sarmışken; 

unutulmaya yüz tutmuş bir atıştırmalığı, yeniden gündeme taşımaya karar verdim. :)

"Fırında patates" , nam-ı diğer; "elma dilimli patates".

"Atıştırmalık" dediğime bakmayın; kendisi, başlı başına bir öğün, bence.

Beni, oldukça tok tutuyor.

"Ben bununla doymam" derseniz; Allah gözünüzü doyursun dermişim. :))

Tabii ki, öyle bir şey demiyorum. :)

Doymayacağınızı düşünüyorsanız; yanına köfte yapabilir veya hazır köftelerden satın alabilirsiniz.

Hazır et ürünlerini, uzmanlar tavsiye etmiyor ama bekarsanız, hayatınızda hiç köfte yapmadıysanız;

gayet pratik, bir o kadar da sağlık-sız bir seçim olabilir. :))

Et yerine; fırında, "poşette tavuk" yapabilirsiniz, sulu sulu, buharda pişmiş, mmmh! :)

Vegan iseniz; artık; yanına haşlanmış sebze, salata gibi bir şeyler eşlik edebilir.

Neyse, konumuza dönelim..

"Fırında patates" için ihtiyacınız olan malzemeler:

-Bir adet büyükçe, "olgun" patates 

(yeşil kalmış kısımları olmasın, toprak-çamur içinde olmasın çünkü kabuklarıyla pişecek)

-Pişirme kağıdı (Kağıdı yemek yok ama tamam mı? :) İtiraf edin; herkes, hayatının bir döneminde, sandviç, döner vs. yerken; yanlışlıkla kağıdı ısırıp, küçük bir parçasını yemiştir :))

-Sumak

-Kekik

-Nane (Nane nanee, nane nanee / Ajdar)

-Karabiber (Karabiberiim / Serdar Ortaç)

-Tuz (Ben deniz tuzu kullanmayı tercih ettim ama evde, hangi tuz varsa; onu kullanın artık masraf çıkarmayın, başımıza. :))

-Zeytinyağı (Zeytinyağı yoksa; ayçiçek yağı da olur, çok dert değil ama zeytinyağı varsa; onu kullanın çünkü daha lezzetli oluyor)

Efendim, sonra, patatesini güzelce, üzerinde hiçbir toprak vesaire kalmayacak şekilde yıkıyorsunuz.

Elma dilimi keser gibi, kabuğu ile birlikte dilimliyorsunuz.

Derince bir kabın içerisine de 1 cm kadar zeytinyağı döküyorsunuz..

Zeytinyağının içine de baharatları, ekliyorsunuz.

Eğer, kırmızı biber kullanmayı seviyorsanız; onu da listeye ekleyebilirsiniz.

Benim biraz mideme dokunduğu için pek kullanmamaya çalışıyorum.

Baharatları ve yağı, bir kaşık ile birbirine iyice karıştırıyorsunuz..

Diğer tarafta ise; mini fırın tepsinizin içerisine; pişirme kağıdını seriyorsunuz..

Pişirme kağıdı kullanmaya yeni başladım açıkçası.

Daha önce, tepsiyi, küçük bir kağıt parçası ile margarin ile yağlamak ile uğraşıyordum 

ama fark ettim ki; pişirme kağıdı, gerçekten çok pratik imiş. 

İşiniz bitince, pişirme kağıdını toplayıp; hemen çöpe atıyorsunuz, çok rahat.

Sonra, elma dilimli patatesleri, yağlı karışımızın içine sokup; önüne arkasına buluyorsunuz 

ve güzelce, pişirme kağıdınızın üzerine diziyorsunuz..

Yukarıda görmüş olduğunuz gibi ben yağı, biraz fazla kaçırmışım. :))

Siz, ayarında kullanın.

Eğer, patatesler bitmeden; karşımınız biterse; biraz daha yağ eklersiniz.

Eğer, karışımınız, artarsa; dökmeyin. Üzerine streç film çekip; buzdolabına kaldırırsınız;

iki yumurta kırıp omlet karışımı yaparsınız, daha sonra.

Hadi, bu da size, kıyağım olsun. :p

Neyse, hazırladığınız elma dilimli patatesleri, 200 derecede, mini fırında 20-25 dakika kadar pişiriyorsunuz ve sonuç:

Yumuşacık ve çok lezzetli, elma dilimli patatesleriniz oluyor.

Yanına; bira ve kırmızı şarap da çok yakışır ama kimseyi alkole teşvik etmiyorum, yanlış anlaşılmasın.

"Alkol, bütün kötülüklerin anasıdır" diye sosyal mesaj da vereyim.

"Ağzınız" ile içmenizi salık vererek; yazımı noktalayayım. :)

Afiyet olsun. :)

Sevgiler,

Beril Öke Gülen