6 Eylül 2015 Pazar

Baykuş Plajı (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'ne ait)

Kilyos / İstanbul'da yer alan Baykuş Plajı,
benim de mezun olduğum okul olan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'ne ait.


Geçtiğimiz yıllarda, özel bir işletmenin elindeydi 
ama işletmesini yeniden, Mimar Sinan Güz. San. Üni. almış.


İyi ki de almış; restoran bölümünün dekorasyonu, kabinler, duşlar, tuvaletler yenilenmiş ve
gayet güzel olmuş. Hijyen durumu derseniz; yine pek iyi değil ama eskisine göre daha iyi olduğunu söyleyebilirim.


Personeli derseniz; çok bayıldığımı söyleyemeyeceğim ama olsun, varsın,
okulumun plajı, orası, laf söyletmem :p Ancak Mimar Sinan'lıysanız, eleştirebilirsiniz, dermişim. :))


İnternette, Baykuş Plajı hakkında yazılanları okurken, bir sitede, plajın Marmara Üniversitesi'ne ait olduğu yazıldığını gördüm. Buradan, yazıyı yazan kişiye; canım, azıcık oku-araştır, kulaktan dolma bilgilerle internete yazı yazma demek istiyorum. Baykuş Plajı'nı bildim bileli, Mimar Sinan Üniversitesi'ne aittir.


Plajı birkaç yıldır işleten karı-koca ile de tanışmak durumunda kalmıştım, 
kendilerine de pek bayıldığımı söyleyemeyeceğim. Onların zamanında mutfak daha iyiydi sanki ve müzikler de öyle ama enerjilerinden hoşlanmıyordum ben, şahsen.


Mesela; çay siparişi verdim; "Ne açık ne de koyu olsun, olur mu? "dedim.
Bu yukarıdaki zift rengi çay geldi. Gün batımına karşı, şöyle bir çay keyfi yapmak istemiştim, oysa ki, peh.. "Pardon, ben Nescafe değil, çay istemiştim." diye espri yaparak, ortamı gerecek kadar enerjim kalmamıştı, neyse ki. :) Olsun, MSGSÜ logolu fincandan zehir olsa içilir.. :))

Her şeye rağmen, okulumun işletmeyi geri almasına sevindim.
Plaja giriş fiyatları da normal seviyeye dönmüş.


Şimdi, her şey daha iyiye mi gitmiş derseniz; hayır, tabii ki.


Örneğin geçtiğimiz günlerde, doktor bir kız boğulma tehlikesi atlatmış, orada.
Cankurtaran botu olarak bulundurulan bot, yetersiz kalmış, dalgalarda devrilmiş.
Yardımsever bir müşterinin plajdan plaja koşarak, yardım istemesi sonucu,
gerçek bir kurtarma botu bulunmuş sonunda, kız çok su yutmuş ve birkaç kez bayılmış, maalesef. Olayın detaylarını sorduğumda, kızın, dubalarla belirlenen sınırı geçip, açıkta yüzdüğü için, dalgalar yüzünden ona ulaşmanın çok zor olduğunu söylediler. Kız kurtulmuş sonuçta, sevindim. Neyse..


Kilyos'un denizi biraz değişiktir. Çok dalgalıdır ve dalgalar geri çekilirken, sizi de kumun içerisine çeker. İki-üç tane üst üste gelen dalga sonucu, ben de burnum kapalı olarak, biraz suyun altında kaldım ve strapless bikini üstüm, aşağıya indi, neyse ki kimse görmeden, toparladım. :)
Buraya da yazdım ki duymayan kalmasın.. :))


Kilyos tarafında; kumla kaplı deniz tabanı, bazı yerlerde çok alçaktır ama bir anda derinleşebilir.
O yüzden, ayağınızı bastığınız yere dikkat etmelisiniz. Özellikle de iyi yüzme bilmiyor ve kolay panik oluyor iseniz. Çok açılmamak, ağzınız kapalı bir şekilde, kıyıda çimmek en iyisidir, anlayacağınız. :)


Büyük dalga gelince, parmaklarınızla burnunuzu kapatın, yoksa su fena çarpar, ağzınıza, burnunuza.
Dalga gelirken; yukarı doğru zıplar gibi, hafif yükselmek de bir alternatif.


Tamam, biraz da güzel kısımlarından bahsedeyim.. :)
Deniz çok temizdi, su çok güzeldi, incecik, yumuşak kumlar, zaten nefis.. :)


Çarşamba günü, biraz geç saatte gidebilmiştim ama yine de denize, kuma, güneşe doydum.


15-20 müşteri, ancak vardı, plajda. Sessiz-sakindi. Şezlonguma yayılıp, bir güzel uyudum. :)
Erken saatte gidip, akşam 18:00'a kadar, denizin keyfini çıkarmanızı tavsiye ederim.
18:00'dan sonra cankurtaran olmadığı için denize girdiğinizde, düdük çalıyorlarmış.
Zaten, dalgalar da biraz daha büyüyor, yerse yani.. :))


Restoran bölümünde, alkol satışı da var. Gün batımına karşı, soğuk biranızı yudumlayabilirsiniz. ;)


Çadırlar da halen yerinde. Dilerseniz; hafta sonunuzu, burada çadırda kalarak geçirebilirsiniz.
Köpeğinizi de alıp gelebileceğiniz, rahat plajlardan burası.
Sahili çok uzun, yürüyüş yapmak için ideal. Yalnız, güneş kremi sürmeyi unutmayın, sakın.


Ata da binebilirsiniz; turistlere at kiralayan adama denk gelebilirseniz.
Yıllardır görüyorum aynı adamı, iki atla birlikte, sahil boyunca gidiyor.
Atlar, biraz bakımsız görünüyor, umarım onlara iyi bakıyordur..


Baykuş Plajı'nın müşteri kitlesine gelecek olursak;
genellikle eski - yeni Mimar Sinan öğrencileri, Mimar Sinan çalışanları,
çoluk-çocuklu, teyzeli aileler, genç arkadaş grupları, iki kız gelenler, iki erkek gelenler, sevgililer, karı-kocalar.


Yani; karışık bir müşteri kitlesi. İpini koparan gelebiliyor, anlayacağınız.


Giriş ücreti, Mimar Sinanlılar'a bazı günlerde ekstra indirimli.
Ee, o kadar ayrıcalığımız da olsun, tabii ki. ;)
Baykuş kardeşliği.. :)


Baykuş Plajı'na Nasıl gidilir?

Özel aracınız var ise; çok kolay gidebilirsiniz.
Kilyos - Kısırkaya Mevkii'nin oradaki Polis Okulu'nu sorup, bulun. Baykuş Plajı, hemen yanında. :)
Aracınızı, güneşin alnında cayır cayır yanması için Baykuş Plajı'nın üstü açık otoparkına bırakabilirsiniz. :)


Metro + otobüs ile gelmek isteyenler için;
Metrodan "Hacıosman" durağında indikten sonra, zaten hemen otobüs duraklarını göreceksiniz.
152 no'lu, HACI OSMAN METRO - SARIYER - ZEKERİYAKÖY - KISIRKAYA hattına binip, Polis Okulu'nun orada inip, "Baykuş Plajı" yazan yerden, giriş ücretinizi ödeyip, aşağı doğru tabanvay yapacaksınız. :))


Ahan da otobüs saatleri:
http://mobil.iett.gov.tr/sa/mobil/hatarama/hatsaatleri/152_HACIOSMAN-METRO-SARIYER-ZEKER%C4%B0YAK%C3%96Y-KISIRKAYA-%C4%B0ETT-Otob%C3%BCs-Sefer-Saatleri

Baykuş Plajı'na kıvrılarak giden yol, çok güzel deniz manzaralıdır (doğal olarak).


Akşam gün batarken; o yoldan çıkıyordum ki.
Fonda; "Wind Of Change" çalıyordu.

Ben de size armağan edeyim madem, buradan:


Yorumlarınızı bekliyorum.. :)

Beril Öke Gülen

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız, beni çok mutlu ediyor; lüften yorum bırakmak için birkaç dakikanızı ayırın.. :)