DeneBunu.com'u bilen bilir.
Bilmeyenler, bilenlere sorsun; beni yormasın. :)
Neyse efendim, bu Dene Bunu - Mart Kutusu yazımı,
ne zamandır yazmak istiyordum, aslında ama hayatımda bazı üzücü olaylar gerçekleştiği için biraz gecikmeli olarak yazabiliyorum.
"Hep bloggerlar'a kutu çıkıyor" diye çemkiren, bazı üyelerden dolayı sanırım,
Dene Bunu ekibi, beni artık iyiden iyiye unutmuştu; aylardır hiç kutu göndermiyordu. :)
Mart 2020'de bana da bir kutu çıktı, nihayet. :)
Teşekkürler. :)
Teşekkürler. :)
Dene Bunu Mart 2020 Kutusu, birkaç gün içerisinde elime ulaştı.
Kurye gelince; kapının aralığından seslenip, kutuyu eşiğe bırakmasını rica ettim.
Çok anlayışlı davrandı; "Tabii ki" deyip, kutuyu bırakıp, hemen kapıdan uzaklaştı.
Buradan kendisine de anlayışı için teşekkür ederim.
Virüs salgını nedeniyle hepimiz, çok tedirginiz, malum.
Dene Bunu sitesinin bu şık paketlerine bayılıyorum, demiş miydim, bu arada? :)
Bu kutuların üzerini silip, saklıyorum ve her zaman yeniden değerlendiriyorum.
Gönüllü karantinada ve sokağa çıkma sebebiyle zorunlu karantinada olduğumuz, şu günlerde,
Dene Bunu kutusu gelince, kısa bir süre için olsa gündemden uzaklaştım ve mutlu oldum.
Gerçekten bana iyi geldi, tekrar teşekkürler Dene Bunu ekibi.
Kutudan çıkan ürünler arasından en çok "yeniden" denemek istediğim ürün;
L'ORéAL Revitalift Lazer X3 idi.
L'ORéAL Revitalift Lazer X3 idi.
3 adet numune gelmesi gerekiyordu ama kutudan bir adet eksik yani 2 adet çıktı.
Gerçekten üzüldüm.. Kim kullandı benim kırışıklık karşıtı bakım kremimi, hıı? Sorarım size. :)
Dene Bunu ekibinde, benim daha genç görünmemi istemeyen biri var, sanırım ya da zaten yeterince genç göründüğümü düşünüyor; bunu iltifat olarak alabilirim, bakın. :)
Neyse, yanlışlıkla eksik konmuştur kutuya diye çirkinleşmiyorum; sonra alnım kırışıyor. :p
L'oreal Revitalift Lazer X3'ü daha önce de denemiştim ve memnun kalmıştım,
tam boy olanını ise aylar önce, Dene Bunu indirim kodu ile Gratis'ten indirimli olarak satın almıştım ve bugünlerde de yeniden satın almayı düşünüyordum.
Ee, yolun yarısını (35'i) geçmiş, 40'ına merdiven dayamış bir kadın olarak; benim de yavaş yavaş hatta hızlı hızlı bu kırışıklık karşıtı / yaşlanma karşıtı kremler dünyasına girmem gerekiyor, artık. :)
Daha sadece 2 gün kullanınca bile insan kendini gençleşmiş hissediyor, psikolojik herhalde. :)
Konsantre Pro-Xylane ve Hyaluronik Asit içeriyormuş, sanırım, ondan.
Peki bunların ne olduklarını biliyor musunuz? Ben de bilmiyorum, boş verin. :))
Zaten önemli olan, işe yarıyor ve yılların güvenilir bir markasına ait olması, sanırım.
Dene Bunu Mart Kutusu'ndan çıkanlara devam edelim..
Kahve Dünyası'nın "Hazır Al" uygulamasını indirip, ilk kahve siparişini verene,
bir sonraki kahvesinin hediye olmasını sağlayan bir koda sahip broşürü çıktı, kutudan.
bir sonraki kahvesinin hediye olmasını sağlayan bir koda sahip broşürü çıktı, kutudan.
Kahve Dünyası'nın kahvelerini ve çikolata şeklindeki kaşıklarını çok severim.
Bazen bayramlarda, aileme damla sakızlı Türk kahvesinden ve çikolatalı drajelerinden hediye ederim.
Yılbaşı zamanı, Kahve Dünyası, ayrı güzel olur. Neyse, konudan dağılmayalım.. :)
Pek "kahve insanı" sayılmasam da arada, canım inanılmaz kahve çeker
ve canım kahve çektiği zaman içemezsem; yoksunluk krizi geçirir gibi çok üzülürüm, mutsuz olurum.
ve canım kahve çektiği zaman içemezsem; yoksunluk krizi geçirir gibi çok üzülürüm, mutsuz olurum.
Evimin çok yakınlarında, bir Kahve Dünyası var ve eğer salgın sebebiyle kapalı olmasaydı;
bu kodu mutlaka değerlendirip; birinci ücretli ve ikinci ücretsiz kahvemi kesinlikle alırdım.
Yürüyüş yapmayı çok seven bir insan olarak; kahvemi alıp, parkta yürüyüş yapmayı nasıl isterdim, anlatamam.. ama Kahve Dünyası şu sıralar kapalı ve parkta yürüyüş yapmak yasak.
Bu hayalimi, yakın bir geleceğe saklıyorum, şimdilik..
Kutunun içinden çıkan bir diğer ürün ise; "Litalif - Kuru Yemişli, Yulaf Bar".
Denemeyi kesinlikle istiyordum. Hep gittiğim markette göz hizamda olduğu için hep karşıma çıkıyor ve kesişiyorduk, kendisiyle. :))
Kutudan çıkartıp, fotoğrafını çektim ve dayanamayıp, hemen mideye indirdim. :)
Abur cubur krizim geldiği zaman, yemek için saklayabilirdim, oysa ki. :)
Kuru yemiş çok seven bir kişi olarak; oldukça beğendiğimi söylemeliyim.
Kuru yemişleri oldukça boldu, en çok bademlerini sevdim.
Lezzetli, hafif, sağlıklı bir atıştırmalık, kendisi.
Şeker ilavesiz olması da ayrı güzel, tabii ki.
Şekeri mümkün olduğu kadar az tüketmeye çalışıyorum, zaten.
Tek eleştirim; biraz kuru olması. Bunun iyileştirilebilir bir özellik olduğunu düşünüyorum.
"Yediğin, içtiğin senin olsun; bize kutudan başka neler çıktı, onu anlat?"
diyenler için devam ediyorum.. :)
Çok sevdiğim markalardan biri olan ELİDOR'un "Anında Onarıcı Bakım Kremi"
Keratin ve badem yağı içeriyor.
Şampuandan sonra kullanılıp, kolayca durulanıyor.
Şampuandan sonra kullanılıp, kolayca durulanıyor.
Saçı ağırlaştırmayan, özel bir formüle sahip.
Kutu, elime ulaştıktan hemen sonraki banyomda, hemen denedim tabii ki.
Ben şampuanı ve saç kremini ayrı ayrı kullananlardanım, bu yüzden benim için çok uygun bir ürün.
Bundan sonra satın alıp kullanırım, çok büyük olasılıkla.
Saçlarımı yumuşattım. Peki ya çamaşırlarımı? :)
Dene Bunu kutumdan çıkan bir diğer ürün ise; Vernel Max - Taze Gül
100 güne kadar kalıcı ferahlık sağlıyormuş.
Konsantre bir yumuşatıcı, kendisi.
Sadece, 48 ml'si, çamaşır makinesinde, 4-5 kilo çamaşırı yıkamaya yetiyor.
Gül kokusu, çok güzel.
Ben bugünlerde sadece zorunlu durumlarda dışarıya çıkıyorum;
market, kargo, eczane gibi yerlere gitmek için ve her dışarı çıkışımdan sonra kabanımı, paltomu
çamaşır makinesinde yıkıyorum.
Vernel Max'ı da bu amaçla kullandım.
İçerdiği parfüm kapsülleri sayesinde, kabanım, günlerdir hala çok güzel kokuyor. :)
Teşekkürler, Vernel. :)
Geldik son ürünee..
Adından da anlaşılacağı üzere, renkli çamaşırlar için kullanılan bir ürün.
Ben de öyle yaptım ve renk canlılığını kaybetmiş, nevresim takımımı bu güzel kokulu, yoğun kıvamlı Perwoll ile yıkadım. Hatta, tam da ürün ambalajının rengindeydi.
Pırıl pırıl, capcanlı oldu ve mis gibi koktu.
Fibrex teknolojisi ile giysilere bakım yapmak için tasarlanmış.
Farklı çeşitleri de var, broşüründe gördüğünüz gibi:
Farklı çeşitleri de var, broşüründe gördüğünüz gibi:
- Siyah olan; siyah ve koyu renk çamaşırlarınız,
- beyaz olan; beyazlar,
- açık pembe rengi olan; yünlü ve narin çamaşırlar,
- altın sarısı olan; günlük kullanım için.
Perwoll'e her zaman sempatim olmuştur.
Çocukken, anneannemin kalıp çıkartmak, dikiş ve örgü modeli bakmak için kullandığı,
çok eski "Burda" dergilerinde, hep Perwoll reklamı görürdüm,
belki de o sebepten, bilinçaltımda olumlu çağrışımları vardır.
Üşenmeyip, Perwoll'ün websitesine ve tarihçesine baktım.
Taa.. 1954'ten beri varmış.
İnanabiliyor musunuz, sayın seyirciler? :)
Bana gönderilen deneme numunesinin üzerinde de "Ankara'da üretilmiştir" ibaresi bulunuyor.
Bu gereksiz detayı da sizlerle paylaşmak istedim. :)
çok eski "Burda" dergilerinde, hep Perwoll reklamı görürdüm,
belki de o sebepten, bilinçaltımda olumlu çağrışımları vardır.
Üşenmeyip, Perwoll'ün websitesine ve tarihçesine baktım.
Taa.. 1954'ten beri varmış.
İnanabiliyor musunuz, sayın seyirciler? :)
Bana gönderilen deneme numunesinin üzerinde de "Ankara'da üretilmiştir" ibaresi bulunuyor.
Bu gereksiz detayı da sizlerle paylaşmak istedim. :)
Bir de Perwoll'ün televizyon reklamlarını, hep eğlenceli bulmuşumdur. :)
Klasik bir diyalog vardır, her reklamda.
-Yeni mi?
-Hayır, Perwoll'le yıkandı.
Kapanışı da bu yüzden, bir Perwoll reklamı ile yapmak istedim.
Sizlerin bu ürünler arasından denediğiniz var mı?
Denebunu.com'u biliyor musunuz?
Size kutu çıkıyor mu? Gelin; iki lafın belini kıralım. :)
Yorumlarınızı bekliyorum, sevgiler..
Beril Öke Gülen
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız, beni çok mutlu ediyor; lüften yorum bırakmak için birkaç dakikanızı ayırın.. :)