Uzun süre önce,
ilk kez denediğim ama pek de başarılı olamadığım penye örgü kilim çalışmasını,
yeniden denemeye karar verdim ve bu sefer başardım! :)
Daha önceki denememde bazı esneme sorunları olduğu için, sonuçtan pek memnun kalmamış;
elimdeki dalga dalga kilimi, otomobil lastiği yenileme çalışmamda değerlendirmiştim.
Bkz: "Dalgalı kur" :)
Bkz: "Dalgalı kur" :)
Tişört, etek, elbise gibi eskiyen kıyafetleri kesip, uzun şeritler haline getirdikten sonra,
saç örgüsü şeklinde, metrelerce örüp;
daha sonra, otomobil lastiğinin üzerine gererek, elde birleştirmiştim.
Günler süren bir çalışma olmuştu, gerçekten.
Bkz: "Bunu dokuyan çocuk, kör oldu". :))
Neyse efendim, ilk fotoğrafta paylaşmış olduğum, siyah örgü kilim modelinde,
uzun ve kısa kollu, rengi solmuş, siyah likralı tişörtleri, bir adet eteği, bir taytı ve bir pançoyu keserek; metreler uzunluğunda ipler haline getirdim. Daha sonra, bunları saç örgüsü şeklinde ördüm.
Yine elde, daire şeklinde döndüre döndüre, tek tek birleştirdim.
Sonuçta, çok düzgün "gibi" görünen bir penye kilim ortaya çıktı.
Ancak yere serip, kullanmaya başlayınca; yine birtakım dalgalanma problemleri oluşmaya başladığını fark ettim. Aslında, yerdeyken ütüleyince, bu sorun ortadan kalkıyordu ama zamanla üzerine basıldıkça, yeniden bir esneme oluyordu.
Ben de bu problemi nasıl çözebilirim diye düşünmek için 40 gün eve kapandım. :p :))
"Karantina"ya aldım, kendimi. Bu arada, "karantina" kelimesi, İtalyanca'dan geliyor. Kelime kökeni olarak, İtalyanca 40 yani "quaranta'"ya benziyor. Sizlerle bu alakasız bilgiyi de paylaştıktan sonra, konuma geri dönüyorum.. :)
Kendimle baş başa kaldım; düşündüm, tartıştım..
ve sonunda çözümü buldum! :)
Penye kilimin altına, daire şeklinde bir kumaş ekleyip;
üzerine de dikiş makinesinde, pizza dilimleri şeklinde dikişler atarak, bu problemi çözebileceğimi fark ettim. Yani, bir çeşit "yorganlama" yapacaktım..
Böylece esnemeyecekti ve çok düzgün duracaktı. Nitekim, öyle de oldu.
"Nitekim" deyince de aklıma hep Süleyman Demirel geliyor. :)
Rahmetli çok kullanırdı..
Başardım!
Artık çok düzgün duran, esnemeyen ve toplanmayan, el örgüsü bir penye kilim sahibiyim.
Nur topu gibi bir penye kilimim oldu. :)
Şaka bir yana, gerçekten çok zahmetli bir iş ama ortaya çıkan sonuç,
insanı çok mutlu ediyor. Artık, evdeki her şeyi kesip örüp, kilim yapasım geliyor.
Evdeki bütün kilimleri, kendi elde yapacaklarım ile değiştirme planım var. :)
Loading.. (Yükleniyor..) :)
Siz de evde, eskimiş giysilerinizi kesip, örüp; kilime dönüştürebilirsiniz diyeceğim ama bence bu işe hiç bulaşmayın. :) Hem çok uzun sürüyor hem de ortalık toz pislik içinde kalıyor, sürekli temizlemek gerekiyor. Benim başardığımı başarabilmek de biraz yetenek ister, zaten; herkes yapamayabilir.
4 yıllık Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü mezunu olduğum ve daha sonra kırkyama (patchwork) eğitimi aldığım için bu işi kotardım. Üniversitedeyken; dokuma makinesinde bez ayağı, dimi örgüsü ekose kumaş bile dokumuş biri var, karşınızda. Ona göre.. :p
Kesilen ipleri saatlerce, saç örgüsü örmekten sıkılıp, bu işi yarı yolda bırakanlar da var.
Kolay mı sandınız, hıı? :) Sabır işi bu, sabıır. :)
O sabır da bende var, neyse ki. :)
Bkz: "Evliya sabrı"
Bugün de kendimi yeterince övdüğüme göre, artık bu blog yazımı burada bitirebilirim, sanırım. :)
Bu penye örgü kilimi, kendim kullanmak için tasarlamıştım ancak yeni taşındığım evde, ihtiyacım kalmadı ve satışa sunmaya karar verdim.
"Zebramo" sitesinde yer alan, "Beril Öke Gülen" sayfamdan,
kredi kartınız ile hemen satın alabilirsiniz:
Yorumlarınızı bekliyorum!
Sevgiler,
Beril Öke Gülen
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız, beni çok mutlu ediyor; lüften yorum bırakmak için birkaç dakikanızı ayırın.. :)